FGß
FGß
Fibrinojen, karaciğerde sentezlenen, 340 kDa ağırlığında, disülfit köprüleri ile bağlı üç farklı polipeptit zincir çiftinden yapılı bir glikoproteindir. Fibrinin solübl prekürsörü olan Fibrinojen, pıhtı oluşumunda primer substrattır. Pıhtı oluşumunun son basamağında fibrinojenin trombin tarafından proteolitik olarak parçalanması sonrası fibrinopeptid A ve B’nin salınması ve polimerizasyonunu takiben, solubl olmayan fibrin monomerleri oluşur. Fibrinojen plazma konsantrasyonu yaklaşık 1.5–3.5 g/l, yarı ömrü de yaklaşık 3-5 gündür. Akut faz reaktanı olan fibrinojen, fibrin oluşumunun potansiyel bir göstergesidir.
Fibrinojen koagülasyon sisteminde pıhtı oluşumunda, platelet agregasyonu ve fibrinoliziste aktif rol oynar.
Fibrinojen trombosit membranında bulunan αIIbβ3 integrin (glikoprotein IIb/IIIa) ile etkileşime girer, bu durum trombosit agregasyonu için gereklidir. Fibrinojen ayrıca faktör XIII ve plazmin için de bir substrattır.
Fibrinojen düzeyi trombin üretiminden fazla olduğunda antitrombin ve antikoagülan fonksiyona sahiptir. Oluşan fibrin pıhtısının yüksek oranda trombin bağlama potansiyeli vardır, trombin için fibrinin bu non-substrat bağlanma potansiyeli “antitrombin I” olarak tanımlanır. Antitrombin I (fibrin) trombin üretiminde önemli bir inhibitördür.
Fibrinojen molekülü bir homodimerdir, her bir yarısı üç adet identik olmayan polipeptid zincirinden (α-, β- ve γ-) oluşmaktadır. Fibrinojen molekülündeki bu üç zinciri 4.kromozomun uzun kolunda bulunan üç gen (FGα, FGβ ve FGγ) kodlar. Üç zincirin her birinin mRNA sı birbirinden bağımsız olarak sentezlenir, transkripsiyonlarını plazma fibrinojen seviyesi etkiler.
FGβ geninde en çok dikkat çeken polimorfizm -455. pozisyonda guaninin adenine (-455 G/A )değişimidir. FGβ zincirinin transktripsiyonunda G alllelinde daha sıkı bağlanma olmaktadır. Bunun sonucu olarak da G alleli taşıyanların plazmasında daha düşük fibrinojen düzeyleri olmaktadır. -455 noktasında G yerine A allelinin geçmesi ile IL–6 bağlatı noktasının proksimalinde değişiklikler olmaktadır. FGβ -455 G-A alleli genel populasyonda %20 oranında mevcuttur ve plazmadaki fibrinojen konsantrasyon artışı ile ilişkilidir. AG heterozigot formunda GG formuna göre fibrinojen düzeylerinde anlamlı fark izlenmemiştir. AA homozigot formunun sıklığı popülasyon temelli çalışmalarca %5 civarlarında bulunmuş ve artmış fibrinojen düzeyleri ile ilişkilendirilmiştir.
AG heterozigot formun tromboz riskini artırdığına ilişkin bir bilgi yoktur ve hatta sürpriz bir şekilde venöz tromboz riskini azalttığı gösterilmiştir
Plazmadaki artmış fibrinojen düzeyleri, iskemik kalp hastalıkları ve strok ile olduğu kadar artmış venöz tromboemboli riski ile de ilişkilidir. Bu nedenle artmış fibrinojen plazma düzeylerinin hem arteriyel hem de venöz tromboz riskini artırdığı düşünülmektedir. Ancak bir akut faz proteini olan fibrinojenin düzeyi, infeksiyon, travma, cerrahi, sigara içilmesi gibi pekçok başka nedenle de artmaktadır. Bu durumların kendisi de tromboza eğilimi artırmaktadır.