Yenidoğan işitme taramasının ortaya çıkış sebebine bakacak olursak ülkemizde her yıl 1 milyon 300 bin bebek doğmakta ve bu bebeklerin 1300 – 2600 tanesi işitme kayıplı olarak dünyaya gelmektedir. İşitme kaybının erken ortaya konması ve hızlıca rehabilitasyona (iyileştirme) başlanması bebeğin hem işitmesinin hem de konuşmasının iyileştirilmesine olanak verebilmektedir.
İşitme taramasının 1994 yılında temelleri atılmış ve 2004 yılında ulusal yenidoğan işitme taraması oluşturulmuştur. Daha sonra yaygınlaştırılarak tüm Türkiye'ye yayılması sağlanmıştır.
İşitme taramasının birinci basamağı doğumevleri ve hastanelerdir. Buralarda bebeklerin ilk tarama testleri bebek doğup hastaneden taburcu olmadan önce yapılmaktadır. Bu testlerde bebek testi geçemediği taktirde test tekrarı yapılmaktadır. Buna rağmen geçemediği taktirde bir üst test uygulanmakta ve gerekli durumlarda üst merkezlere aile yönlendirilmektedir. Bu şekilde işitme kayıplı doğan bebeklerin erken tespit edilerek erken rehabilitasyon başlatılması ile bebeğin hayatı boyunca ciddi sağırlık ve dilsizlik yaşaması engellenmiş olur.
İşitme taraması açısından tüm Türkiye'de ciddi bir çalışma başlatılmış olmasının en önemli sebebi de işitme kaybının erken dönemde tedavi edilme şansının yüksek olmasıdır. Tedavi amacıyla işitme cihazı kullanımından biyonik kulağa kadar geniş bir çerçeve mevcuttur ve bebek veya çocuğun gereksinimine göre karar verilmektedir.
Unutmayın! Bebeğinizin işitme taramalarını mutlaka yaptırın ve bebeğinizi hayat boyu sessizliğe mahkum etmeyin.