Nöro-oftalmoloji Nedir?
Göz ve sinir sisteminin ortak hastalıkları ile ilgilenen bilim dalıdır. Optik sinirden görmenin gerçekleştiği görme korteksine kadar olan görme yolları ve yine beyin korteksindeki hastalıklar nöro oftalmolojinin konusudur. Ayrıca gözlerin uyumlu şekilde hareket etmesi ile de ilgilenir.
Nöro-oftalmolojinin Alanına Giren Sorunlar Nelerdir?
Belirtileri ve Önemli Olabilecek Nedenleri Nelerdir?
Gelip geçici görme kaybı: Saniyeler veya dakikalar süren tek veya çift gözde perde inmesi, kararma veya beneklenme şeklinde görme kaybı, göze veya beynin görme merkezine giden damarlardan birinde geçici daralma veya tıkanma belirtisi olabilir. Acilen göz ve kalp doktorunun görmesi gereklidir. Gençlerde kalp kapakçıklarında, ileri yaşlarda boyundaki şah damarı ya da kalp damarlarındaki sorunlara bağlı olabilir. Tedavi edilmemesi damarda tam tıkanıklığa ve dolayısıyla görmede kalıcı kayba yol açabilir. Uzun süren ışıklanmalarla başlayan geçici görme kayıpları ise migrene bağlı olabilir.
Ani görme kaybı: Göze veya beynin görme merkezine giden damarlardan birinde daralma veya tıkanma belirtisi olabilir. Birkaç saat içinde göz doktorunun görmesi gerekir. Bazen de damarlarda değil göz sinirlerinde iletim bozukluğu yapan hastalıklara bağlı olabilir. Hasta hastalığının nedenini bilemeyeceği için, ister tek gözde ister iki gözde ani görme kaybı olduğunda acilen göz doktoruna muayene olmak gereklidir.
Yavaş ilerleyen görme kaybı: Genellikle katarakt, glokom, sarı nokta hastalığı gibi göz içi nedenlere bağlı olan yavaş ilerleyen görme kaybı nadiren de olsa beyinde göz sinirine baskı yapan yaşamı tehdit edebilecek bir nedene bağlı olabilir. İhmal edilmeden göz hekimine başvurulmalı ve nedeni mutlaka bulunmalıdır.
Çift görme: Kasları çalıştıran sinirlerde veya kaslarda olan bir soruna bağlı olarak gözleri hareket ettiren kaslarda dengesiz bir çalışma olduğu takdirde gözler birbirine paralel bir durumda olamaz ve her iki göz farklı mesajları beyine gönderince çift görme olur. Olabildiğince çabuk göz doktoruna muayene olunarak, nedenin ne olduğunun anlaşılması gerekir. Sinirlerde olan sorunlar eğer beyin kaynaklı ise nörolojik hastalıklar araştırılmalı ve tedavi edilmelidir. Eğer damar kaynaklı ise yine beyindeki durum ve kalpteki nedenler incelenmeli ve tedavi edilmelidir. Tedavi, eğer vücuttaki diğer kasları etkileyebilen bir kas hastalığı söz konusu ise nöroloji ile eğer hormon hastalıklarına bağlı olarak göz kaslarında bir sorun olmuşsa endokrinoloji doktorları ile birlikte planlanmalıdır.
Göz kapağında açılma veya düşme: Göz kapaklarını çalıştıran sinirlerde veya kaslarda olan bir soruna bağlı olarak gözleri hareket ettiren kaslarda dengesiz bir çalışma olduğu takdirde göz kapaklarından birinde veya her ikisinde düşme veya açılma olabilir. Açılma daha çok guatr hastalığında görülürken, düşme kas hastalıklarına veya beyin damarlarında genişlemeye bağlı olarak ortaya çıkabilir. Beyin damarlarında genişleme hayatı tehdit eden bir durum olduğu için özellikle kapakların birinde düşme olduğunda ve hele o gözde göz bebeğinde büyüme olduğunda acilen hekime başvurulmalıdır.
Göz bebeklerinde eşitsizlik: Göz bebeklerinin büyüklüğü arasında fark olması aslında doğal bir durumdur. Ama bu fark büyük olduğunda veya aydınlık ya da karanlık ortamlarda fark açıldığında yine boyun veya beyin damarlarla ilgili önemli bir sorunu veya önemli bir akciğer hastalığını işaret ediyor olabilir. Zaman geçirmeden göz hekimine başvurulması hayat kurtarıcı olabilir.
Yüzde kasılmalar: İki gözde veya yüzün bir yarısında olabilen kasılmalar eski bir yüz felcine bağlı olabileceği gibi, beyinde kalınlaşmış bir damarın sinire zaman zaman baskı yapmasına bağlı olabilir. Bazen de önemli bir nedeni olmayan ama sosyal yaşamda sıkıntı doğuran bu rahatsızlıkların tedavisi mümkündür.
Kaza ve darbeler: Göz kapaklarının kas veya sinirleri, göz kaslarının kendileri veya sinirleri ile göz siniri yaralanabilir. Erken dönemde kişinin fark edebileceği belirti vermeyebilen kaza ve darbelerin ancak göz doktorunun muayenesi ile erken teşhis ve tedavisi sağlanabilir.