Dişi hissetmedeki en önemli organ olan memenin şekli, boyutu, hacmi ve kıvamı kadın için çok önemlidir. Arzu ettiği meme formuna sahip olan kadın kendini daha dişi hisseder ve kendine daha fazla güvenir. Özellikle mayo, bikini, sütyen gibi kıyafet seçiminde ve karşı cins ile iletişimde meme her zaman ön plandadır.
Arzu ettiği meme formuna sahip olmayan genç bir kız ya da kadın, plajda mayo-bikini içinde kendini huzursuz hissedebilmekte, sürekli destekli sütyen giymekten rahatsız olabilmekte ve karşı cins ile olan ilişkisinde kendine güven sıkıntısı yaşayabilmektedir. Meme küçüklüğü sorunun çözülebilmesi amacıyla 1970’lerden günümüze çeşitli teknikler kullanılmaktadır. Temel olarak meme 3 şekilde büyütülebilir. 1- silikon protez ile 2- yağ dokusu ile 3- hazır dolgu ile. Günümüzde yüzde 95’ten fazla bir oranda silikon protez ile meme büyütme uygulanmaktadır.
Kişinin kendi yağlarıyla meme büyütme son yıllarda popülerliğini artırmıştır ancak bu yöntemin bazı kısıtlamaları vardır. Bunlardan ilki, memesi küçük olan bayanlar genellikle zayıf olmakta ve yeterli yağ dokuları bulunmamaktadır. Yeterli yağ dokusu bulunan kadınlarda ise akıldan çıkarılmamalıdır ki koyulan yağ hücrelerinin yarıya yakını ölecektir ve bir süre sonra yağ ile büyütülen meme küçülecektir, bu küçülmenin net olarak ne kadar olacağını önceden kestirmek pek mümkün değildir. Bir diğer husus ise estetik cerrahi literatüründe verilen yağ hücrelerinin ileride memenin radyolojik görüntülemesinde kafa karışıklığı yaratıp yaratmayacağının halen netlik kazanmamış olmasıdır. Sekiz kadından birinin meme kanseri olduğu düşünüldüğünde ileride yapılacak muhtemel bir radyolojik görüntüyü etkilemeyecek bir yöntemin seçilmesi daha akılcı görünmektedir.
Hazır dolgu ile meme büyütme ise son 2-3 yıldır ülkemizde sıklığı artan bir oranda kullanılmaktadır. Kullanıma hazır bir şekilde satışa sunulan ve yüzde 99’u su olan bu jellerin uygulaması için sedasyon anestezisi yeterli olabilmekte enjektörler yardımıyla jel kas ve meme arasındaki boşluğa enjekte edilmektedir. Bu yöntem çok dikkatli uygulanmalı ve meme dokusu içerisine jel verilmemesine azami dikkat edilmelidir. Yöntemin kalıcılığı 2-3 yıl kadar sürmektedir. Yağ enjeksiyonu ile meme büyütmede olduğu gibi bu yöntemde de estetik cerrahi otörleri tarafından bir konsensus sağlanamamış olup, büyük bir kısım otör yöntemin uzun dönemde memeye ne gibi etkilerinin olduğunun henüz net olarak bilinmediğini, enjeksiyon sırasında meme dokusunu tamamen izole etmenin pek mümkün olmadığını belirtmektedirler.
Silikon protez ile meme büyütme ise diğer yöntemlerden farklı olarak tüm otörler tarafından güvenirliği kabul edilen bir yöntemdir. Günümüzde kullanılan beşinci nesil silikon protezler dış yüzeyleri ve içerdikleri jel açısından 1970’lerden günümüze oldukça büyük bir evrim geçirmişler ve optimum güvenlik özelliklerine sahiptirler. Beşinci nesil silikon protezlerin içerisinde kullanılan jel artık çok daha katı kıvamda olup ortadan ikiye kesildiğinde dahi akmayacak yoğunluktadır. Silikon protezler için en sık sorulan soruların başında nereden ve hangi planda yerleştirileceği ve ömrünün ne kadar olduğu gelmektedir. Silikon protezlere üretici firma ömür boyu garanti vermektedir ancak estetik cerrahlar olarak bizler genellikle 20 yıl sonra protezin deformasyona uğrayabileceğini göz önüne alıp değişim önermekteyiz. Silikon protezlerin hangi kesiyle yerleştirilmesinde ise en sık olarak meme altı ve meme çevresi kesileri kullanılmaktadır. Oluşacak izin gizlenmesi açısından uygun olan koltuk altından silikon protez yerleştirme yöntemi 4-5 yıl önce oldukça popüler olup kullanımı gittikçe azalmıştır. Kullanımını azaltan sebeplerin başında koltuk altındaki lenfatik dolaşımın bozulması, koltuk altındaki bakteri popülasyonunun yoğunluğu ve silikon protezin bir süre sonra koltuk altına kayma ihtimalinin diğer yöntemlere göre daha fazla olmasıdır. Meme başı çevresinden kesi ile silikon protez yerleştirilme yöntemi cerrahlar arasında sık kullanılmakta olup bu yöntemin handikapı meme dokusun kesilmesi gerekliliğidir, avantajı ise daha az görünür bir iz oluşmasıdır. Meme altından protez yerleştirilmesi ise halen estetik cerrahların en sık kullanmakta olduğu yöntemdir. Bu yöntem cerraha çok iyi bir görüş açısı sağlar ve silikon protezin yerleştirilmesi sırasında meme dokusun kesilmesine gerek duyulmaz, memeye hiç dokunulmadan alt kısmına protez rahatlıkla yerleştirilebilir, tam meme katlantısında ve yanda kalan 4 cm iz bir sene sonra belli belirsiz bir hal alır. Kesinin nereden olacağına karar verildikten sonra protezin hangi plandan koyulacağı kararlaştırılır. Buna karar verirken en önemli etken kadının meme hacmi ve şeklidir. Meme dokusu hiç olmayan bir kadında koyulacak olan silikon protezin gizlenebilmesi ve yapay bir görüntü oluşmaması için göğüs kası altına yerleştirmek mecburidir. Protezi gizleyebilecek kadar meme dokusu olan bir kadında ise protez meme dokusu altına yada son yıllarda popülerlik kazanan göğüs kası zarı altına yerleştirilebilir. Özellikle göğüs kası zarı altına yerleştirme yönteminde meme başına gelen duyu sinirleri daha yüksek oranda korunmakta ve protezin üzeri bu zarla örtülerek meme dokusu ile ilişkisi tamamen kesilmektedir.
Ameliyat sonrası hastalar iki hafta kadar özel bir sütyen giymektedir. İkinci haftadan sonra yaklaşık altı ay meme şeklinin korunması için hastaların günde 15-20 dakika meme masajı yapması gerekmektedir. Genellikle hastanede bir gece kalan hastalar sabah direnleri çekilerek taburcu edilmektedirler, silikon protezi meme altına yerleştirilen hastalar 3-5 gün kadar spor sonrası oluşan ağrı gibi bir ağrı hissetmekte bu ağrı aşırı olmayıp ağrı kesicilerle hafiflemektedir. Protezi kas altı plana yerleştirilen hastalarda ise ağrı yaklaşık on gün kadar olabilmektedir. Ameliyattan iki hafta sonra hafif sporlar üç ay sonra ise ağır sporlar yapılmasına izin verilmektedir. Ameliyat sonrası aylık, üç aylık ve yıllık kontroller ile meme formu cerrah tarafından takip edilmektedir.