Özel Tınaztepe Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Koordinatörü Prof. Dr. İsa Durmaz, genç yaşlarda geçirilen kalp krizlerinin daha ölümcül sonuçlar doğurduğunu söyledi.
Özellikle son yıllarda 50 yaş altı kalp krizlerinin arttığını ve buna bağlı ani ölümlerin yaşandığını anlatan Prof. Dr. Durmaz, “Kalp krizinde ana damar tıkanınca yan damarlar devreye giriyor, fakat gençlerde yan damarlar gelişimini tamamlamadığı için yaşlılara göre kalp krizi, gençlerde daha ölümcül oluyor” dedi.
Genç yaşlarda kadınlara oranla erkeklerde daha çok kalp rahatsızlığı görüldüğüne değinen Prof. Dr. Durmaz, şunları söyledi:
“Kadınlarda östorojen nedeniyle koroner arter hastalığına genç yaşlarda pek rastlanmaz. Kalp hastalıklarına genç yaşta daha çok erkekler yakalanır. Bunun da başlıca nedeni, genetik yatkınlığın olması. Bu kişilerde genelde kan yağları yüksek olur. Bazen kandaki yağ düzeyi o kadar çok oluyor ki adeta diyalizdeki gibi ayırmak gerekiyor. Kandan yağların arındırılması gerekiyor. Çok ender de olsa 10 yaşındaki bir çocukta bile koroner arter hastalığı görülebiliyor. 50 hatta 40 yaş altındaki kalp krizlerinin temel nedeni aile kökenli olsa da sigara, yüksek tansiyon ve diyabet kalp hastalıklarını tetikleyici en önemli sebepler arasında. Maalesef sigara içme oranı ülkemizde çok yüksek. Eskiden erkekler daha çok içiyordu, şimdi kadınlar daha çok içiyor. Bu da yakında ‘kadınlarda da genç yaşta erkekler kadar koroner arter ya da vasküler hastalıklar dediğimiz damar hastalıklarını görecek miyiz?’ sorusunu akıllara getiriyor.”
“BELİRTİ VERMEYEBİLİYOR”
Genç yaştaki insanların geçirdiği kalp krizlerinin neden daha ölümcül olduğunu açıklayan Prof. Dr. Durmaz, “Kalbin herhangi bir damar tıkanmasında diğer damarlardan kan alarak beslenmeye devam etmesi gerekir. Bu beslenmeyi sağlayacak damarlar gençlerde gelişmediği için krize yakalanan kalp, çok büyük hasar alır ve ani ölüme sebep olabilir. Özellikle 40 yaşın altındaki kişiler daha da risk altında diyebiliriz. Bu damarlar 50’li yaşlardan sonra geliştiği için yaşlıların kalp krizi sonucu ani ölüm riski bu nedenle daha düşük. Sedanter yaşam, sigara, yanlış beslenme, spor yapmama gençlerdeki bu riski daha da artırıyor.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Durmaz, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kalp krizi kendini belli etmeyebilir. Hasta ağrısını kendine göre yorumlayabiliyor. Çoğu zaman da hastalar kriz geçirdiğini fark etmiyor. Özellikle diyabet hastaları genelde ağrı hissetmedikleri için kriz geçirdiklerini anlamıyor. Göğüs ağrısı bu hastalarda pek olmaz, daha çok halsizlik olarak ortaya çıkar. Koroner arter hastalığı efor testi yapmadan, sintigrafi yapmadan belirti vermeyebiliyor. Ancak kalple ilgili yapılan kontrollerde kalbi biraz zorlarsak hastalığı ortaya çıkarabiliyoruz. Düzenli yapılan kontroller ani ölüm riskini önleyebilmek veya azaltmak için büyük önem taşıyor. 40 yaşına gelmiş herkesin senede bir defa mutlaka kontrole gitmesi gerekiyor.”