İzmir Özel Tinaztepe Hastanesi

Sağlık Köşesi

Total Kalça Protezi

Total Kalça Protezi


Total Kalça Protezi Nedir?

Kalça ekleminin her iki tarafının (leğen kemiğindeki yuva ve uyluk kemiği başının), metal, güçlendirilmiş plastik (polietilen) ve seramik yüzeylerle değiştirilmesi, yapay eklem uygulanması ameliyatıdır.

 

Kalça Protezi hangi durumlarda gerekir?

Kalçada ağrı ve hareket kısıtlılığı yapan, kalça ekleminin ilerleyici dejeneratif hastalığı (koksartroz-kireçlenme) tedavisi için uygulanır.

          -Primer Koksartroz (Kalça kireçlenmesi)

          - Romatoid Artrit gibi eklem içi hasara sebep olan iltihabi hastalıklar

          - Kalça kırığı sonrası kalça ekleminde olan hasara bağlı kalça kireçlenmesi

          - Doğuştan kalça çıkığı ya da kalça ekleminin iyi gelişmemesi sonucu olan kalça kireçlenmesi

          - Avasküler nekroz (Uyluk kemiği baş kısmını besleyen damarların fonksiyon kaybına bağlı kemik yumuşaması ve sonucunda kalça eklem harabiyeti.

 

Ağrı ve hareket kısıtlılığı sebebi olan, hastanın günlük aktivitelerini sürdürmesini engelleyen, bozulmuş ve işlev görmeyen kalça ekleminin yapay eklemle değiştirilerek işlev kazandırılması ve ağrının geçirilmesi şüphesiz tek ve kesin çözümdür.

Kalça Protezi sonrası hastaların yaşam kalitesi değişiyor mu?

Hastanın hareketlerini engelleyen ve ağrı sebebi olan sorunun ortadan kaldırılması, yaşam kalitesinde önemli derecede iyileşmeye yol açar. Öne eğilme ,merdiven inip çıkma, yürüme mesafesinde belirgin düzelme, giyinme, ayakkabı-çorap giyip çıkarabilme gibi günlük yaşamda aslında çokça yapılan ama hastalık sebebiyle yapamaz hale geldikleri çokça aktiviteyi yapabilir hale gelirler.

Ameliyat öncesinde hastaların yapmaları gerekenler nelerdir?

Aşırı kilolu hastalarda hem ameliyatları cerrahi açıdan daha zor olduğundan, ameliyat komplikasyonları daha fazla görüldüğünden, hem de ameliyat sonrası rehabilitasyon ve günlük aktivitelerine dönüş süresi uzadığından, makul düzeyde kilo vermeliler. Bunun dışında yine ameliyat öncesinde hastaların kalp ve damar sistemini, akciğer ve solunum sitemini, böbrek ve karaciğerlerini, kan değerlerini, tiroid ve diabet hastalıkları gibi metabolik problemlerini değerlendiren kapsamlı bir muayeneden geçirilmeleri gereklidir. Çürük diş, idrar yolu enfeksiyonu gibi enfeksiyon kaynağı olabilecek odakları tedavi edilmeli. Hastane ve hekim seçimi için özenli ve araştırıcı olmalı, bunun yanında kullanılacak protezin özelliği, protez temas yüzeyi (Polietilen, Seramik) ya da hastanın yaşı için uygunluğu açısından hekiminden bilgi talep etmelidir.

Ameliyat sonrası hastaların dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

Tüm ameliyatlardan sonra olduğu gibi beslenmelerine ve sahip oldukları kronik hastalıklar için gerekli tedavilerin devamına özen göstermeli, ameliyatla ilgili de hekimlerinin önerilerine, önerilen ilaçlara, düzenli egzersiz ve hareketlerine, gerekli kontrollerine dikkat ve özenle uymalılar. Hareketsiz kalmamaya, ama önerilmeyen hareketleri de yapmamaya (bacak bacak üstüne atma, alaturka tuvalete oturma, aşırı öne eğilme gibi) dikkat etmeliler.

 

Kalça Protezi ameliyatından hastaların beklentileri ne olmalı?

Ağrının geçmesi ve kalça hareket açıklığının düzelmesi en temel beklenti. Ameliyatın ertesi günü ayağa destekle kalkabilirler, ancak yaşa, kas gücüne ve protez cinsine bağlı olmak üzere bir süre destek (yürüteç, koltuk değneği, baston) gerekli olabilir. Kalça eklemindeki harabiyete ve deformiteye bağlı 3-4 santimetreye kadar kısalıkların da düzeltilmesi mümkün. Ağır iş yapma, zıplama, sıçrama, koşma gibi hareketleri yapmayı beklememeliler. 1,5-2 ay sonrasında araba kullanabilirler.

Kalça Protezi ameliyatı en çok hangi yaş grubundaki hastalara uygulanıyor?

Kireçlenmenin daha çok görüldüğü 60 yaş üzeri hastalar için daha uygun görülen bir ameliyat olarak tanımlanmasına rağmen, kalça ekleminde ağrı ve işlev kaybıyla sonuçlanan harabiyete daha erken yaşlarda sebep olan hastalıklar (Romatizmal hastalıklar, kalça çevresi geçirilmiş kırıkları, uyluk kemiği başının avasküler nekrozu, doğuştan kalça çıkığı veya kalça gelişim eksikliği gibi) sebebiyle daha erken yaşlarda da -çok nadir olsa da 20’li yaşlarda bile-, uygulanabiliyor. İmplant teknolojisindeki gelişmeler protez yüzey aşınmasını azalttığından ve daha uzun protez ömrü sağlayabildiğinden, 40’lı, 50’li yaşlarda ameliyat artık mümkün olabiliyor.

Kalça Protezi ile ilgili doğru bilinen yanlışlar nelerdir?

  • ‘Genç yaşta uygulanmaz.’

Kalça eklem harabiyeti erken yaşta olmuşsa ve ağrı ve hareket kısıtlılığı yaşam kalitesini bozuyorsa, genç yaşta da uygulanabilir.

  • ‘Ameliyat sonrası hareketlerde kısıtlılık çok olur.’

Tersine, ameliyat sonrası kısıtlı olan hareketlerde belirgin düzelme olur. Ancak kalçanın aşırı hareketlerinden kaçınılması gereklidir.

  • ‘Spor yapılamaz.’

Yüzme, golf, yürüyüş, egzersiz bisikleti gibi sporlar yapılabilir, ancak, koşma, atlama, sıçrama, ciddi fiziksel temas gerektiren sporlar (futbol, basketbol, tenis gibi) yapılamaz.

  • ‘Çok ağrılı bir ameliyattır.’

Ameliyattan sonra ilk gün ve gece ağrı olması beklenir, ancak, modern analjezi yöntemleri ve özellikle epidural kateterle takiple, bu süreyi ağrısız geçirmek mümkündür. Sonrasında ciddi ağrı beklentisi yoktur. Ertesi gün ayağa kalkılabildiğinden zor bir ameliyat da değildir.

Kalça Protezi ameliyatının olası riskleri nelerdir, önlemek için ne yapılabilir?

Derin ven trombozu (DVT-Bacak toplardamarlarında kan pıhtılaşması) ve enfeksiyon en önemli ve korkulan risklerdir. (% 1,5-5 arası). Ameliyat süresinin uzamaması (Bu nedenle ameliyat deneyimli ve yetkin  ellerde yapılmalı), erken hareket (ertesi gün hastanın ayağa kaldırılması ve yürütülmesi) ve kan pıhtılaşmasını kontrol eden ilaçların kullanılması DVT riskini çok azaltmaktadır. Enfeksiyon riski de ameliyathanelerin son derece temiz ve steril olduğu, havalandırmasının filtrelendiği, tercihen laminar akımın olduğu hastanelerde, cerrahi ekip ve cerrahi setlerin sterilitesine son derece dikkat ederek, uygun önleyici antibyotik uygun süre kullanılarak en aza indirilebilir.

Sıradan bir ameliyat olmayan Kalça Protezi, deneyimli cerrahlar tarafından, uygun ameliyathane ve hastane şartlarında, uygun hasta ve hastaya uygun protez seçimiyle yapıldığında, ameliyat süreci ve sonrasında hasta uyumuyla birlikte hastanın ağrısını geçiren, yürüyüşünü ve hareketlerini düzelten, yaşam kalitesini ve konforunu artıran başarılı bir ameliyattır.