İzmir Özel Tinaztepe Hastanesi

Sağlık Köşesi

Anjiografi

Anjiografi


Anjiyografi vücut damarlarının görüntülenmesi demektir. Damar içine damarların görünür hale gelmesini sağlayan ve kontrast madde olarak tanımlanan ilaç verilerek, özel röntgen cihazları yardımıyla DSA adı verilen filmler elde edilir.

 

Anjiyografi sayesinde organları besleyen damarlar görüntülenerek damar hastalıkları veya bu damarlardan beslenen organlara ait tanı koydurucu bilgiler edinilir. Ayrıca elde edilen bilgiler doğrultusunda anjiografi tedavi amaçlı olarak da kullanılır. Anjiyoplasti (Balonla daralmış damarları açma) bunun klasik bir örneğidir. Bu sayede cerrahi tedavi gerektiren birçok hastalık, cerrahi ve genel anestezinin riskleri olmaksızın tedavi imkanı bulmaktadır.

Hazırlık:

Anjiyografi işlemi öncesi gece yarısından sonra sabah alınması zorunlu ilaçlar dışında birşey yenilip içilmemelidir. Eğer kanı sulandırıcı ilaç kullanıyorsa (Aspirin, Coumadin gibi) işlem öncesi ilgili hekime danışılmalıdır. İşlem öncesi hastanın böbrek fonksiyonlarının bilinmesi de önemlidir. Ayrıca kasık tüy temizliği işlem öncesi yapılmış olmalıdır.

İşlemler:

Anjiyografi öncesi hastaya özel önlük giydirilir ve hasta anjiyografi masasına yatırılır. Tercihen sağ kasıktan cilt temizliğini takiben lokal anestezi sonrası özel kateter yardımıylaamaca göre atar damar veya toplar damar içine girilerek kontrast madde verilip damarlar görüntülenir. Bu sırada lokal anestezi yapıldığı için hasta işlemi hissetmez.

Anjiyografik İşlemler
     1- Tanıya yönelik işlemler
          Kol ve bacak damarlarının görüntülenmesi
          Karın içi organ damarlarının görüntülenmesi
          Beyin damarlarının görüntülenmesi
          Akciğer damarlarının görüntülenmesi
          Kalp damarlarının görüntülenmesi
     2- Tedaviye yönelik İşlemler

Anjiyoplasti:

Dar veya tam tıkalı damarların balon ya da stent denilen özel araçlarla tekrar açılması için yapılır. Bacak damarlarındaki tıkanmalar, tansiyon yükselmesine neden olan böbrek damarı tıkanıklıkları, beyni besleyen damarların tıkanıklıkları bu yolla radyologlar tarafından ameliyatsız tedavi edilebilirler. İşlemlerde genel anestezi uygulanmaması önemli bir avantajdır.

Anjiyo embolizasyonlar:

Anormal damar yumaklarının, damarlarda oluşan baloncukların ya da anormal kanlanma gösteren kanser dokularının damarlarının çeşitli şekillerde tıkanması işlemidir. Yoğun olarak beyin kanamalarının en sık nedenleri olan damarlarda oluşan baloncukların ve AVM adı verilen anormal damar yumaklarının tıkanması amacı ile kullanılır. Kanser dokularının, özellikle karaciğer kanserlerinin, anormal damarlarının tıkanması aracılığı ile tedavide kullanılır. Radyologlar tarafından yapılan bu işlemlerle de, sadece cerrahi tedavisi olan hastalıklar lokal anestezi ve anjiografi yöntemiyle tedavi edilmiş olmaktadırlar. Bununla birlikte bu tedavi yöntemlerininde cerrahi tedavilerde olduğu gibi belirli riskleri bulunmaktadır.

T I PS (Transjuguler İntrahepatik Porto-Kaval Şant): Son dönem karaciğer hastalığında mide varis kanamasının tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Boyun damarından yanlızca bir kateter ile girilerek karaciğerdeki damarlar arasında yapay bir damar yaratarak kan geçişini sağlayan ameliyata alternatif bir yöntemdir.

İnferior vena kava filtresi yerleştirilmesi: Bacak toplar damarlarından alt ana toplar damar (inferior vena kava) yoluyla akciğerlerine sık sık pıhtı taşınan ve bu nedenle akciğer damarlarında tıkanma oluşan hastalarda alt ana toplar damar içine kasıktan kateter yardımıyla girilerek pıhtı geçişini engelleyici filtre yerleştirilmesi işlemidir.

İşlem sonrası:

İşlem sonrası kateter takılan bölgenin temizliği ve pansumanını takiben hastalar ortalama 2-4 saat yatarak takibe alınırlar ve eve gönderilmeden önce bilgilendirilerek kontrollere çağırılırlar. Bununla birlikte komplike vakalarda hastanede birkaç gün yatmak sözkonusu olabilir.

Komplikasyonlar:

Başlıcaları kontrast madde allerjisi, lokal anestezik madde allerjisi ve kanamadır. Kullanılan kontrast madde miktarı modern anjiografi cihazlarıyla en aza indirgenmiştir. Allerji olup olmadığı önceden hastayla konuşularak belirlenebilir. Ancak bazı durumlarda ilk kez allerji oluşabilir. Oran oldukça düşüktür. Böyle bir durumda gerekli ekipmanlar anjiografi bölümünde hazır bulundurulur. Kanama için önceden kan testleri yapılır. Anormallik varsa işlem yapılmaz. Mutlaka yapılması gerekliyse gerekli tedbirler alınarak işleme başlanır. işlem sonrasında kanama ihtimaline karşı hastalar belirli süre gözlem altında tutulur.